Kedilerin ve kedi sahiplerinin korkulu rüyası kulak uyuzu etkeni birkaç farklı tipte bulunur. Bunlardan en yaygını Otodectes cynotis’tir. Kedi Kulak uyuzu, kulak akarı, kulak mite’ı (mayt) ya da otodectik otitis olarak pek çok isimle anılabilir.
Otodectes (kedi kulak uyuzu) dışında, baş uyuzu olarak adlandırılan Notoedres baş, kulak bölgesinin patilerle kaşınması ile birlikte, patilere ve tüm vücuda yayılabilir. Kıllar dökülür, kepeklenme, deride kalınlaşma, çatlaklar ve göz kapaklarına yerleşirse göz kapaklarını açamama gibi olaylar şekillenebilir. Sarcoptes ise vücut uyuzu olarak adlandırılır. Özellikle karın altı, ayak ucu ve baş kısımlarında etkisini gösterir. Bu uyuz türlerinin tedavisi kolaydır.
Uyuzun tiplerinden kısaca bahsettikten sonra bugün bu yazıda göreceğimiz tipten yani kulak uyuzundan ayrıntılı bir şekilde bahsedelim. Uyuz hastalığının bazı türleri zoonoz olup insanlara bulaşabilse de kulak uyuzu insanlara bulaşmaz. Peki neden kulak uyuzu bu kadar önemli? Çünkü kedilerde en çok karşılaşılan ve bizlere sıkıntı yaratan uyuz türü Otodectes’tir. Kulak uyuzu Otodectes Cynotis adı verilen bir etkendir, bu etken derinin alt kısımlarına yerleşerek kedide kaşıntılı ve akıntılı bir kulak hastalığı şekillendirir. Eğer kediniz sürekli başını sallıyor, patisiyle kulağını kaşımaya çalışıyor veya kafasını sert zeminlere sürüyorsa, kulaktan kahve telvesi renginde parçacıklar çıkıyorsa ilk akla gelen kulak uyuzu olmalıdır. Kulak uyuzunun çok belirgin ve ağır da bir kokusu vardır. Oldukça eziyetli ve can yakıcı bu hastalık bir çok kedi ve köpekte sıklıkla görülmektedir. Ayrıca dış kulağa yerleşen akarlar kedilerin kulaklarında ciddi tahrişlere neden oluyor, kulak hematomuna (kulak kepçesinde deri altına kan birikmesi) gibi sorunlara da zemin hazırlayabiliyor.
Peki bu etken nasıl bulaşır?
Genelde hasta bir kedi aracılığıyla temasla şekillenir. Özellikle barınak gibi toplu yerlerde ve dar alanlarda bu hastalıkla enfekte bir kedi varsa bulaşma kaçınılmazdır. Hasta kedinin kulağını temizlemek ya da tüylerini fırçalamak için kullanılan objelerin sağlıklı kedilerde kullanılması ile bulaşır. Genelde hemen hastalık belirtileri görülmez kulak uyuzu etkeni fırsatçıdır yani kulağa yerleştikten sonra kedinin stresli ve bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumları bekler ve hastalığı oluşturur.
Kulak uyuzunun belirtileri nelerdir?
- Başı sallama
- Aşırı kaşınma ve kulakları sert zeminlere sürtme
- Tüy dökülmeleri ve deri hastalığı (Dermatitis)
- Kulak iltihabı
- Kulak çevresinde çizikler, çatlaklar ve yaralanma
- Kulak kepçesi kızarık
- Siyah kahve balmumu, mukusumsu, kokulu kulak akıntısı
- Kulak içinde yara
- Genel tüy dökülmesi
- Dış kulakta kalın kırmızı, kahverengi ya da siyah kabuklar
- Kulak kanalında kahverengi akıntı
Uyuz etkeni epidermal döküntüler ve doku sıvıları ile beslenir. Hastalık ilerlemeye boyun ve göz çevresinden devam eder. İlerleyen dönemlerde hastalık orta ve iç kulağa kadar ilerlerse denge problemleri görülebilir. Başını kulağını sürekli sallaması ile othematom denilen iyileşmesi sıkıntılı bir yaraya dönebilir.
Kulak uyuzunun teşhisi için ne yapılır?
Teşhis için mukus örneği alınıp laboratuvarda incelenebilir. Mikroskop altında uyuz etkenleri görülecektir. Şüphelenilen hastanın kulağından alınan akıntı mikroskop altında incelenir ve Otodectes Cynotis adı verilen etkenin görülmesi ile teşhis konulur. Otodectes Cynotis teşhisi veteriner hekimlerce teşhisi kolay konulan bir kulak hastalığıdır.
Kulak uyuzunun tedavisi nasıl yapılır?
Kulak uyuzunun tedavisi vardır. Yani kediniz uyuzdan kurtulabilir fakat tedavi düzen gerektirir. 2 hafta arayla anti paraziter enjeksiyon ve ilaç uygulaması gerekmektedir. Veteriner hekimin kullandığı ilaçların etki etmesi yaklaşık 1 ayı bulacaktır. Hekiminizin tavsiyesi ile özellikle kronikleşmiş vakalarda bazı özel grup antibiyotikler ve günde 2 kez gliserin ile kulak temizliği verilebilir. Kulak temizliği tedavinin esasını oluşturmaktadır.
Kulak uyuzuna engel olmanın yolları nelerdir?
Yazımın başında da belirttiğimiz gibi kedilerde kulak uyuzu son derece bulaşıcıdır bu nedenle eğer birden çok kediniz varsa sağlıklı diye düşündüğünüz kedilerin de kulaklarını kontrol etmeniz gerekir. Diğer kedilerinizde kulak uyuzu bulunmadığından emin olursanız uyuz olan kediyi tedavisi süresince sağlıklı kedilerden ayrı tutmanız kulak uyuzunun yayılmasını engelleyecektir. Bulaşmanın engellenmesi bu durumda birazda hayvan sahibine bağlıdır. Kesinlikle hasta olan kedinin eşyaları diğer kediler üzerinde kullanılmamalıdır.
Ayrıca unutmayalım ki bütün uyuz etkenleri bağışıklığın düşmesi ile birlikte harekete geçer. Deri direncinin düşmesi, çatlakların oluşması, gerekli vitamin minerallerin alınmaması, farklı hastalık etkenleri, beslenme yetersizlikleri bir stres faktörü olup, bunların hepsi bağışıklık seviyesini düşürecektir. Kedilerde özellikle bunlara dikkat edilmeli.
Eğer evde anne bir kedimiz varsa ve bu kedinin hastalığından şüpheleniyorsak bu kedinin yavru kedilere de bu hastalığı bulaştırması olasıdır. Bu nedenle annenin kulak kontrolü dahi önemlidir. Yapılacak mikroskobik muayene yavrulara hastalık bulaşmaması için önlem olacaktır.
Her şeyden önce hijyene çok dikkat edilmeli, kedinin kulakları kontrol edilip sürekli temizliği yapılmalıdır. Eğer kedimize bir bulaşma söz konusuysa bu durumu önemseyerek erkenden veteriner hekime götürülüp tedaviye başlanmalıdır.