İçinde , , , ,

Kavga Değil,Empati Çözümdür

Hayvan dostlarımızın sokakta  kalmaları durumunda , ülke belediyelerimiz hayvan barınağı kurmak gibi bir çözüm üretmişlerdir.Bu herkes tarafından bilinen bir şeydir.Özünde bu oluşum çok mantıklı ve ahlaki duygular içinde kurulmuştur. Ayrıca hayvansever dostlarımızın haklı tepkileri dolayısıyla devamlı olarak gündeme gelmektedir. Sebebi ise kötü bakım , yetersiz barınak alanı ve maalesef bir organizasyon eksikliği ve aynı zamanda profesyonellikten uzak olmasıdır. Gelelim kim haklı konusuna: Hayvan barınağında çalışanlar mı yoksa tepkili hayvan severler mi ? Tabi ki iki tarafında haklı ve haksız yönleri vardır. Ancak çözümü bu şekilde aramak doğru değildir , bu sadece bir günah keçisi aramak samimiyetsiz bir tartışma ortamı yaratmaktır.
Maalesef ülkemizde sorunları çözmek için tartışmadan daha ilerisine gidilmemektedir. Sürekli bir haksız taraf aranmakta olunup , kimse yapıcı bir taraf benimsemeyerek daha fazla yıkıcı ve yıpratıcı olmaktadır. Bu maalesef her konuda öyledir. Eğitimden siyasete , ekonomiden spora kadar insanımız hep “iş benden gitsin de ne olursa olsun” düşüncesinde olmuştur. Bütün bunlarla beraber empati yoksunluğu da eklenerek  hiçbir sorunumuz çözüme kavuşamamaktadır. Belediye barınaklarının sorunu aslında tam olarak budur. Hayvanseverlerimizde belediyelerimizde empati duygusundan uzakta kalmışlardır. Bizler bunu yapmak yerine ; “sorunu nasıl çözebiliriz diyerek el ele vermeliyiz.”
Barınaklarımızın en büyük sorunlarından birisi de kapasitelerinden daha fazla hayvana barınak olmalarıdır. Aslında bataklığı kurutmadan sıtmaya çözüm bulunamayacaktır.Asıl sebeplerden birisi de şudur: Sokağa terk etmeler ve kontrolsüz üremelerdir. Çözüm ise şu an için zor görünmekte… Fakat hiçbir şeyin imkansız olmadığını bilmekte yarar görüyorum. Yapılabilecek en önemli adımlardan birisi iki tarafın empati kurması ve yapıcı olmasıdır.

Sahiplenmelerin daha ciddiyetle, hassasiyetle ve disipline yapılması ve insanların keyfiyetle dostlarımızı sokağa terk etmemeleri ve bunun da hukuki yoldan desteklenmesi gerekmektedir. Sahiplenmenin hem hukuki hem de psikolojik anlamda tavizsiz prosedürlere göre, yapılması gerektiği düşüncesindeyim. Bu şekilde sokağa atma gibi durumların önüne geçmiş olabiliriz. Bunun yanında halihazırda sokaktaki dostlarımızın da üremeleri kontrol edilerek, popülasyonları azaltılabilir. Ancak bunlar yapılırken hassas ve disiplinli olunmalıdır. Belediyelerin ve üniversitelerin hastaneleri, özel klinikler ve özel hastanelerden yardım alınmalıdır. Üniversitedeki değerli akademisyenlerin de bilgileri ve tecrübeleri göz ardı edilmemelidir. Bütün bunlar tam bir uyum içinde ve disiplinle yapılmalıdır.
Barınaklarımızın  da şu an ki durumları iyileştirilip, daha çok hayvan sahiplendirme merkezi ve barınak statüsüne evrilmesi gerekmektedir. Yine en büyük desteklerden birisi ise hayvansever arkadaşlarımızdan gelecek olan maddi ve manevi yardımlardır. Bu arkadaşlarımızın kuracağı dernekler de, az  önce bahsettiğim iyileştirmelerde etkin rol alacaklardır. Diğer insanlara dernek, festival, etkinlik, sempozyum, oturum ve daha aklıma gelmeyecek birçok etkinlikle hayvan sevgisi aşılanmalıdır.
Tabi ki bütün bunların yapılabilmesi için, tüm insanlığın elini taşın altına koyması gerekmektedir. Herkes yapıcı, fikirleri ile çözüm odaklı çalışmalara imza atmalıdır. En önemlisi de hayvanseverlerin ve yüce Türk Devleti’nin gerekli kurumları karşılıklı olarak empati içerisinde ki uyumu yakalamaları gerekmektedir.
Başlıkta da belirttiğim gibi kavga ve kaos havası değil , empati ve hoşgörü havası hakim olmalıdır.
Esen kalınız…

Rapor

Ne düşünüyorsun?

AsTeğmen

Adnan Saka tarafından yazılmıştır.

Hikaye OluşturucuÜyelik Yılı

Yorumlar

Bir cevap yazın

Yükleme…

Yükleme…

0

Homeopati nedir? Veteriner Hekimlikte Homeopatinin Yeri…

Tavşan Bakımı Hakkında Bilinmesi Gerekenler